Kadir Gecesi ibadetleri nelerdir? Kadir Gecesi’nde okunacak sureler

4

Mübarek üç aylardan Ramazan ayının son on günü içerisinde olduğu bilinen ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi bu gece idrak ediliyor. Müslümanların ibadetlerini yoğunlaştırarak, bolluk, bereket, sağlık ile tövbe etme gibi fırsatları bulduğu bu özel günde, okunacak sureler ile de ibadetler desteklenecek. Peki Kadir Gecesi’nde hangi ibadetler yapılmalı? Hangi sureler okunmalı?

KADİR GECESİNDE YAPILACAK İBADETLER VE OKUNACAK SURELER NELER?

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi internet sitesinde (www.diyanet.gov.tr) yer alan bilgilerde şu açıklamalar yer almaktadır;

Kadir sözlükte; değer, kıymet ve itibar demektir. Bu geceye Kadir Gecesi denilmesi de hiç şüphesiz şeref ve kıymetinden dolayıdır. Kadir Gecesini bu derece değerli kılan en önemli sebep de Kur’ân-ı Kerim’in bu gece indirilmeye başlanmış olmasıdır. Kur’ân-ı Kerim’in nüzulü ve Peygamberimizin insanlığa son peygamber olarak gönderilmesi, dünya tarihinin en önemli hadisesidir.

İslam âlimleri Kadir gecesinin Ramazan’ın 27. gecesi olduğu konusunda ittifak etmiş olmalarına rağmen, İslâm kaynaklarında belirtildiğine göre Allah Teâlâ birtakım hikmetlere dayanarak Kadir gecesini ve onun dışında daha bazı şeyleri de gizli tutmuştur. Bunlar: cuma günü içerisinde duanın kabul olacağı saat; beş vakit içerisinde Salât-ı vusta; ilâhî isimler içerisinde İsm-i Azam; bütün taatlar ve ibadetler içerisinde rızay-ı ilâhî; zaman içerisinde kıyamet ve hayat içerisinde ölümdür. Bunların gizli tutulmasından maksat müminlerin her daim uyanık, dikkatli, hazırlıklı ve devamlı Allah’a ibadet ve taat içerisinde olmalarını sağlamaktır. İşte zamanı gizlenen ancak kuvvetle muhtemel Ramazan’ın 27. Gecesi olarak bilinen bu geceyi müminler gaflet içerisinde geçirmemeli, ibadet ve taatle değerlendirmelidir.

Kadir Gecesini gereği gibi anlayıp hakkıyla değerlendirmenin yolu, Kur’ân-ı Kerîm’in eşsiz mesajlarını anlamaktan geçer. Bu itibarla, Kadir Gecesi Kur’ân-ı öğrenme ve Resûlüllah’ı tanıma, onların öngördüğü fazilet ilkeleri doğrultusunda yaşama ve her türlü kötülüğü terk etme vesilesi kabul edilmelidir. Zira insanlara dünya ve âhiret mutluluğunu sağlamayı hedefleyen ve manevi varlığımızı karartan her türlü olumsuzluktan arındırarak, bizi üstün ahlâkî değerlere yönelten Kur’ân’dır. O’nun getirdiği ilke ve prensiplerin özünde aydınlık, hoşgörü, dostluk ve kardeşlik vardır. O, insanlar arasında sevgi, uzlaşma, yardımlaşma, kardeşlik ve istikrarı sağlayacak; fert ve toplum planında pek çok ahlâkî ve sosyal problemin hak ve adalet çerçevesinde çözülmesine ışık tutacak ve insanlara gelişme yollarını göstererek onları geleceğe hazırlayacak ilâhî ölçüleri içeren bir kitaptır. Kur’ân’ ın bu özelliği, “Gerçekten bu Kur’an en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapan Mü’minler için büyük bir mükafat olduğunu müjdeler” (İsrâ, 17/9) “Biz Kur’an’dan, Mü’minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz…” (İsrâ, 17/82) ayetleriyle dile getirilmektedir. Ayrıca bu geceyi, namaz kılarak, Kur’ân-ı Kerim okuyarak, tevbe, istiğfar ederek ve dua yaparak değerlendirmeli, geçen hayatımızın Kur’an ve Sünnete uygun olup olmadığının muhasebesini yapmalıyız. Dargınlık, kırgınlık, kin ve nefretin yerine sevgi, saygı, hoşgörü, dostluk ve kardeşliği hâkim kılmalıyız.

Bu gece Yetimlerin, kimsesizlerin, fakir ve muhtaçların yüzünü güldürmek, onlara yardım elimizi uzatmak için büyük bir fırsattır. Bu nedenle manen bin aydan daha hayırlı olduğu müjdelenen, dolayısıyla, yaklaşık 80 küsur yıllık bir insan ömrüne bedel olan bu geceden gerektiği şekilde istifade etmeliyiz. Sayısız manevî güzelliğin yaşandığı ve mükâfatların sınırsız olarak verildiği bu gecede; özümüze dönerek gaflet içinde geçen günlerimizi sorgulamalı, kendimizle hesaplaşmalı, iyi ve güzel davranışlarımızı artırmaya, kötü davranışlardan uzaklaşarak kalbimizdeki manevî kirleri temizlemeye çalışmalıyız.

Bu gibi mübarek gün ve geceleri değerlendirirken gözden uzak tutulmaması gereken bir durum ise, ibadet ve taatlerimizi sadece bu geceye hasretmemeli, her zaman Allah’ın kulu ve Hz. Muhammed (sav)in ümmeti olduğumuzu hatırda tutup, ona göre hayatımızı yönlendirmeliyiz. Mübarek gün ve geceler toplumsal hayata pek çok yönden katkı sağlamakta, bugün ve geceler vesilesi ile insanlar birbirlerini ve yakınlarını aramakta, yetimler ve fakirler gözetilmekte, hastalar ziyaret edilmekte ve dargınlar barışmaktadır.

Kadir Suresi Okunuşu

Bismillahirrahmânirrahîm.

1- İnna enzelnahü fiy leyletilkadr

2- Ve ma edrake ma leyletülkadr

3- Leyletülkadri hayrüm min elfi şehr

4- Tenezzelülmelaiketü verruhu fiyha biizni rabbihim min külli emr

5- Selamün hiye hatta matle’ılfecr

Kadir Suresi Anlamı

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın ismiyle.

1- Biz o (Kur’ân)nu Kadir gecesinde indirdik.

2- Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin?

3- Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.

4- Melekler ve Ruh (Cebrail veya Ruh adındaki melek) o gece Rablerinin izniyle, her iş için inerler.

5- O gece, tanyeri ağarıncaya kadar süren bir selâmettir.

KADİR GECESİ’NDE HANGİ DUA OKUNUR?

Yine işe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, ramazanda diğer aylardan daha fazla (kulluk yapmaya) çalışırdı. Ramazanın son on gününde de ramazanın öteki günlerinden daha fazla ibadet ederdi. (Müslim, İ’tikâf 8. Ayrıca bk. Tirmizî, Savm 72; İbni Mâce, Sıyâm 57.)

KADİR GECESİ DUASI ARAPÇA OKUNUŞU

Hz. Aişe (r.anha) Rasûlüllah (s.a.s)’e demiştir ki:

“Ey Allah’ın Rasûlü! Kadir Gecesi’ne rastlarsam nasıl dua edeyim?” diye sordum. Rasûlüllah (s.a.s):

“Allahümme inneke afüvvün tühıbbü’l-afve fa’fu annî: Allah’ım sen çok affedicisin, affi seversin, beni affet.” diye dua et, buyurdu.” (Tecrîd-i Sarih Tercemesi, VI, 314).

Ebû Hüreyre (r.a)’ın rivâyet etmiş olduğu hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyurmuştur:

“Kim Kadir Gecesi’ni, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır” (Buhârî, Kadir, 1).

KADİR GECESİ DUASI MEALİ

– “Allahım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla! diye dua et” buyurdu. (Tirmizî, Daavât 84. Ayrıca bk. İbni Mâce, Dua 5.)

Mehmet Şimşek